Halil Umut Meler ilk değil, derbi fotoğrafı arşivden çıktı! ‘İnsan hatasız olmaz’
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Futbol yüzyıllardır halkı birleştirici gücü olan bir spor. Dünyanın neresinde olursa olsun çocukların bazen teneke kutulardan yaparak bazen ise yırtılmış ve yıpransa da bir o kadar taptaze bir ruhu olan futbol topuyla oynadıkları bu oyun, yeşil sahalarda yıldız isimlerle hayat buluyor. Seyircisiyle, statlardaki sloganlarla binlerce kişi birlik olabilmeyi futbolla öğreniyor. Ancak bazen seyircileri de futbolcuları da derinden yaralayan olaylar yaşanabiliyor. Irkçılık ve hakaret içeren ‘fairplay’e yakışmayan tavırlar tertemiz mücadele ruhunu zedeliyor. Bu noktada sahada adaleti sağlayan hakemler de yakışıksız olaylara maruz kalabiliyor. Geçtiğimiz 11 Aralık akşamı Ankaragücü-Rizespor arasında oynanan maçta FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler’e, Ankaragücü Başkanı Faruk Koca tarafından son derece üzücü ve yakışıksız bir saldırı yapılmış, Meler yaralanmıştı. Bu olaydan 75 yıl önce, 1948 yılında Şeref Stadı’nda oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde yaşanan benzer olay, Halil Umut Meler’e yapılan saldırının ilk kez yaşanmadığını ortaya koyuyor. Yazar ve FenerbahceTarihi.org Yayın Yönetmeni Barış Eymen, 75 yıl önce yaşanan olayları Milliyet.com.tr’ye anlattı.
Geçmişte Beşiktaş ve Fenerbahçe takımları arasında yaşanan olayı konu alan kaynaklar incelendiğinde ortaya farklı bilgiler çıkabiliyor. Ancak her birinde ortak nokta maçı yönetirken saldırıya uğrayan bir hakemin olması. 4 Nisan 1948 tarihinde Şeref Stadı iki dev takımın karşılaşmasına ev sahipliği yapıyordu.
Sahada çubuklu formasıyla Fenerbahçeli oyuncular, karşılarında ise ev sahibi takım yani beyaz forma siyah şortuyla Beşiktaş vardı. Maçın ilk dakikaları son derece heyecanlı ilerliyor, toplamda 5 golle bitecek maçta iki büyük takım sonuna kadar mücadele ediyordu. Sahada her iki takım için de efsanevi isimler topa ayak koyuyordu. Ertesi gün gazetelere manşet olacak olay yaşanmadan önce, statta muhteşem kalabalık heyecanla yıldız isimleri takip ediyordu. Dönemin spor dergilerinden Türkspor’da ‘Maçın Sineması’ şöyle anlatılıyordu:
ANBEAN YEŞİL SAHADA YAŞANANLAR
Oyuna Beşiktaşlılar başladı ve hemen hücuma geçerek Fener kalesini sardılar. Bu arada Kemal’in atağı sarı-lâcivertli savunmacıları çok zor bir duruma düşürmüştü ki topu ayağında bekleten Murat Hikmet’in şarjından şaşırarak attığı şutla kendi kalesine Beşiktaş golünü attı.
Dakika 13: Şükrü’nün out çizgisine kadar götürdüğü topu Şevket kalenin çok yakınında yakalayarak gole çevirdi. Beşiktaş yine golü buldu.
Dakika 20: Lefter’den Erol’a, ondan da Ahmet’e geçen topu, Ahmet evirip çevirdikten sonra kaleci Ethem’i mağlûp etti. Gol…
Dakika 28: Erol ile Ahmet’in paslaşarak götürdükleri bir hücumda; top bir anda Ahmet’in kafasından Müjdat’ın yanına düştü. Müjdat zor bir pozisyonda olduğu halde dönerek yaptığı bir vuruş Fener’in ikinci golünü de yaptı.
Dakika 32: Kemal Murad’a sert bir müdahale yaptığı için hakem tarafından oyundan çıkarıldı.
4 DAKİKA SONRASI TARİHE GEÇTİ
Dakikalar ilerliyor, goller peş peşe geliyordu. Fenerbahçe’nin 2 golünü Ahmet Erol, 1 golünü ise Müjdat adıyla bilinen Müzdat Yetkiner atmıştı. ‘Ordinaryüs’ lakabıyla Lefter Küçükandonyadis ise penaltı fırsatını kaçırmıştı. 32’nci dakikada Beşiktaşlı Kemal’in Fenerbahçeli Murat’a sert bir müdahale yapmasıyla hakem P. Molloy duruma el koydu. Kırmızı kartla yanına geldiği Kemal’i sert müdahalesi nedeniyle oyun dışı bırakan hakem, 4 dakika sonrasında yaşananlarla tarihe geçecekti. Ne olduysa kaçan penaltının ardından olmuştu. ‘Maç Sineması’ ise o anları şöyle aktardı:
“Dakika 36: Fenerlilerin siyah-beyaz kalede tehlike oluşturduğu bir anda, Faruk ceza çizgisi içinde topa elle müdahale etti. Verilen penaltıyı Lefter, Ethem’in göğsüne attıktan sonra seyircilerden bir iki kişi Ethem’i kucaklamak istedi. Kendini bilmez bazı kimseler de Molloy’a hücum edip dövmeye kalkıştılar. Ortalık karıştı. Polisler, inzibatlar herkes birbirine girdi ve bir saate yakın oyun durdu. Saha boşaltılmak istense de başarılı olunamadı. Maç, nizamî müddetin bitmesine 9 dakika kala hakem tarafından bitirildi.”
FENERLİ FUTBOLCULARIN JESTİ
Kızılca kıyamet işte tam da bu andan sonra koptu. Çizgilerin içine kadar girmiş olan halkın içinden çıkan bir iki kişi P. Molloy’a bir yumruk attı. Vedii ve Şükrü, yumruk atan adamın üzerine hücum etti. Polisler, jandarmalar, idareciler olaya müdahale etti.
Bazı kaynaklarda Beşiktaşlı yöneticilerin de hakem Molloy’a saldırdığı yazıyordu. Ancak saldırganların kimlikleri kesin olarak bilinmiyordu. Sahada yaşanan çirkin saldırının ardından jandarma ve polis sağa sola koşuyor, halkı dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Ancak çabaları sonuç vermiyordu.
Bir taraftan tıkanan delik diğer taraftan açılıyordu. Tabii bu şartlar altında hakem müsabakayı oynatmamayı düşünürken Beşiktaşlılar da seyirciler sahanın dışına çıkmadan oyuna devam edilemeyeceğinde ısrarcıydı. Bu arada Fenerbahçeli futbolcular, güzel bir jest yaparak sahanın etrafına dağıldılar ve halktan dışarı çıkmalarını rica ettiler. Biraz faydası olan bu hareketin ardından Beşiktaşlılar maçın tamamen iptalini istedi.
‘İKİNCİ KUŞAK İDARECİLERDEN SONRA YOK OLDU’
Yazar ve FenerbahceTarihi.org Yayın Yönetmeni Barış Eymen, Milliyet.com.tr’ye açtığı arşivinden fotoğrafları da paylaşarak hakemlerin sahada karşılaştığı olayları da yorumladı. Eymen, eski hakem Adil Giray’ın başka bir Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasının ardından söylediği sözlere dikkat çekerek süreci şu sözlerle özetledi:
“Türk futbolunda hakemleri de işin içine alan şiddet meselesinin geçmişi futbolun kendisi kadar eskiye dayanıyor. İlk yılların (kendileri de futbol oynamış olan Ali Sami Yen, Fuat Hüsnü Kayacan, Sait Selahattin Cihanoğlu) meşhur isimleri hakemlikten çekildikçe seyirci tahammülünün de gittikçe azaldığı ve ikinci kuşak idarecilerden sonra tamamen yok olduğu çok açık. 23 Aralık 1932 yılında oynanan ve Fenerbahçe’nin 2-1 kazandığı Beşiktaş maçından evvel maçın hakemi Adil Giray, futbolcuları bir araya toplamış ve şu konuşmayı yapmıştı: ‘Benden memnun olmadığınız anlarda işaret ve hareketlerle bunu ifade etmeyiniz. Bu suretle hareket oyunun seyrine mani ve halkın beyhude yere taşkınlığına sebep olur. İnsan hata yapmaz olmaz. Ben hata yapmamaya çalışacağım. Buna mukabil oyunun ahenk ve intizamı sizin temiz ve faul’süz oynamanız sayesinde temin edilebilir’… Kavgalar kadar bu tarz idareciliğin ne zaman ortadan kalktığı da önemli.”
Refik Osman Top, ‘şiir’ lakabıyla anılan Türk millî futbolcu, hakem, antrenör ve spor köşe yazarıydı. Top’un yazdığı bir yazıdaki sözleri bu şekildeydi.